Yandaki resim tanıdık geldi mi? Peki önüne ünlü atari oyunu “Street Fighter” dan iki dövüşçü koysak. Hala tanıdık gelmediyse yardımcı olayım. Gördüğünüz resim Hong Kong’da 1993 yılında yok edilen hakkında çok yazılıp çizilen Kowloon bölgesindeki Duvar Şehri’ne ait. Diğer bir deyişle “Anarşi Kenti”ne. Uyuşturucu, kumar çetelerinin merkezi suçun başkenti olarak gösterilen bu kentin bir diğer adıysa Günah Kenti. Benim de aslında çok sonra, yıkımının 20. yılında çıkan haberler ve grafiklerle varlığını öğrendiğim bu şehir başta bahsettiğim Street Fighter oyunun yanı sıra bir çok film ve kitaba da konu olmuş. Jackie Chan ve Jean Claude Van Damme’ın yıkılmadan önce filmlerinde kullandıkları şehir “Batman Begins” gibi daha onlarca yapıma da ilham vermiş. Tüm bunları öğrendikten sonra ben de meraklanıp biraz araştırıp yıkılmasının ardındakileri ve bu, kimilerinin “distopya” diye adlandırdığı Kowloon Duvar Şehri’nin nasıl bir yer olduğunu anlamaya çalıştım. Biraz karıştırdıkça da kentin tüm tanımlamalarının aslında biraz ikiyüzlüce yapıldığını gördüm. Bu duvar şehri daha iyi anlamak için biraz geri gitmekte fayda var...
Tüm detaylara geçmeden önce kısaca özetlemek gerekirse, yıkımından hemen önceki kayıtlar göz önüne alındığında, 500 binada elli bin kişinin yaşadığını bir bölge Kowloon Duvar Şehri. Bu 500 binanın hepsi 27 bin metrekarelik bir alanda yer alıyor. Fakat Kowloon Duvar Şehri’i bu kadar önemli yapan sadece fiziki özellikleri değil. Sömürgecilik tarihinin yanı sıra Çin-Japonya-İngiltere çekişmesinin de merkezi olan bu konsantre şehrin tarihi 960-1279 tarihleri arasında hüküm süren Çin’in Song Hanedanlığına dayanıyor. İlk aşamada tuz ticareti için kullanılan bölgede, askeri ilk kale ise 1810 tarihinde inşa ediliyor. Amacım Çin tarihi hakkında detaylara girmek değil. Eminim bu bölgenin tarihi gelişimi çok daha uzun bir yazının konusu olabilir, benim vurgulamak istediğimse buranın 1842 yılında Birinci Afyon Savaşı sonrası imzalanan Nanking Antlaşması ardından İngiliz etkisi altına girene kadar tamamen bölgenin korunması yani askeri amaçlarla kullanıldığını söylemek.
Bu tarihten sonra da Kowloon Duvar Şehri’nin misyonu askeri özelliklerini saklayarak aslında daha da genişliyor. Nanking Antlaşması İngilizlere Hong Kong’un tamamında yetki veren bir anlaşma değil. Antlaşmayı imzalayan son Çin hanedanlığı Qing de bunu fırsat bilerek İngilizlere karşı bir savunma oluşturmak amacıyla kaleyi güçlendirerek duvarları 1847’de genişletiyor. İngiltere 1898’de Çin yetkilileri ile düzenlenen kongrede Hong Kong’un tamamını daha önce eksik kalan bölgelerle 99 yıllığına “kiralama” yöntemi ile aldığında dahi Kowloon Duvar Şehri antlaşmanın dışında kalan tek yer oluyor. Bu tarihte kalenin nüfusu ise 700 olarak kaydediliyor.
Çinli yetkililer bu tarihten itibaren şehir tamamen yıkılana kadar orada bulunmaya, İngilizler’de sonraki yıllar buranın üzerinde hak iddia etmeye devam ediyor. İngiliz yönetimine karşı direniş hareketlerinin merkezi olarak gösterilen Kowloon Duvar Şehri nüfusunun artışı ve mimari yapısının değişmesiyle de İngiliz turistlerin odak noktası haline gelir.
İngiliz otoritesi daha fazla zaman geçirmeden Hong Kong’un bu önemli noktasını değiştirmeye karar verir ve bu dönüşüm planını 1933 yılında uygulanmaya başlar. Duvar şehirde bulunanlara süre verilerek para ve toprak vaad edilir.
İngiliz otoritesi daha fazla zaman geçirmeden Hong Kong’un bu önemli noktasını değiştirmeye karar verir ve bu dönüşüm planını 1933 yılında uygulanmaya başlar. Duvar şehirde bulunanlara süre verilerek para ve toprak vaad edilir.
Ardından her aile için bir ev sözü verilir. Gerek duvar şehirdeki nüfusun azlığı gerekse Çinli yetkililerin İngilizler karşısındaki güçsüzlüğü burayı terketmemek isteyenler için dezavantajlı bir durum oluşturur. En nihayetinde 1940 yılına gelindiğinde duvar şehirde bulunan 63 bina da yıkılır. Fakat aynı yıl bölgede yeni bir aktör belirir, o da Japonya olur.
İkinci Dünya Savaşının başlaması ve Japonya’nın Hong Kong’u işgali duvar şehrin yapısını da tamamen değiştirecektir. Başlangıçta hemen şehrin yanında bulunan Kai Tak havaalanını geliştirmek için Kowloon Duvar Şehri’nin duvarlarını kullanan Japon kuvvetleri bölgenin savaş süresince bir çöle benzemesine sebep olacaktır.
İkinci Dünya Savaşının başlaması ve Japonya’nın Hong Kong’u işgali duvar şehrin yapısını da tamamen değiştirecektir. Başlangıçta hemen şehrin yanında bulunan Kai Tak havaalanını geliştirmek için Kowloon Duvar Şehri’nin duvarlarını kullanan Japon kuvvetleri bölgenin savaş süresince bir çöle benzemesine sebep olacaktır.
Fakat savaşın hemen ardından, duvarları alınmasına rağmen şeklini ve adını aynı şekilde koruyan şehir inanılmaz bir göç dalgasının altında ezilir. Hem İkinci Dünya Savaşı’ndan hem de Çin iç savaşından kaçan mülteciler burayı sığınılacak bir bölge olarak belirlerler. 1947 yılının sonuna gelindiğinde nüfus 2000’i geçmiştir.
1948 yılına gelindiğinde ise aslında çok tanıdık bir olay gerçekleşir. Benim okurken oldukça şaşırdığım bu olay bence şaşırtan bir tesadüften daha fazlası. İngiliz yönetimi 5 Ocak 1948’de buraya yerleşenleri “işgalci” olarak tanımlar ve hemen ardından kurulan barakaları polis gücüyle yakıp, yıkarlar. Bu hareket Pekin dahil olmak üzere tüm Çin’de öğrenci yürüyüşlerine ve protestolara sebep olur. Aynı zamanda duvar şehre de ün ve meşruluk kazandırır. Çin bu olayın ardından İngiliz yönetimine kongre kararını hatırlatarak Kowloon Duvar Şehri’nin Çin egemenliğinde olduğunu hatırlatır. Duvar şehir özellikle 1948 sonrası artan nüfusu ve kazandığı meşrulukla İngiltere-Çin çekişmesinin merkezi haline gelir.
1948 yılına gelindiğinde ise aslında çok tanıdık bir olay gerçekleşir. Benim okurken oldukça şaşırdığım bu olay bence şaşırtan bir tesadüften daha fazlası. İngiliz yönetimi 5 Ocak 1948’de buraya yerleşenleri “işgalci” olarak tanımlar ve hemen ardından kurulan barakaları polis gücüyle yakıp, yıkarlar. Bu hareket Pekin dahil olmak üzere tüm Çin’de öğrenci yürüyüşlerine ve protestolara sebep olur. Aynı zamanda duvar şehre de ün ve meşruluk kazandırır. Çin bu olayın ardından İngiliz yönetimine kongre kararını hatırlatarak Kowloon Duvar Şehri’nin Çin egemenliğinde olduğunu hatırlatır. Duvar şehir özellikle 1948 sonrası artan nüfusu ve kazandığı meşrulukla İngiltere-Çin çekişmesinin merkezi haline gelir.
İkinci büyük isyan dalgası ise 1963 yılında yaşanır. Tung Tau isimli yeni apartman blokları inşa etmek için duvar şehrin bir köşesini yıkma kararı alan Hong Kong yönetimi büyük bir direnişle karşılaşır. Çin’in egemenliğine müdahale olarak değerlendirdiği bu hamle protestoların tekrar başlamasına sebep olur. İngiliz yönetimi bu kısmın Kowloon Duvar Şehri’e dahil olmadığını belirterek konutların yapımını zor kullanarak gerçekleştirir. İlk konutlar 1965 yılında tamamlanır fakat bu Çin ile İngiltere arasında ciddi bir gerilime de sebep olur.
Bu tarihten sonra İngiltere uluslararası bir krize yol açmamak için Kowloon Duvar Şehri üzerinde yıkım kararına dek ciddi bir değişikliğe veya müdehaleye girişmez.
1898 yılında yapılan antlaşmaya göre Hong Kong 1997 yılında Çin Yönetimi altına girecektir. Çin için 90’lı yıllara yaklaşırken Kowloon Duvar Şehri’ni daha fazla korumanın önemi kalmamıştır. Buna rağmen Duvar Şehri yıkım kararı Çin ve İngiliz tarafları arasında iki sene boyunca gizlice yürütülen görüşmeler sonrası 14 Ocak 1987 yılında açıklanmıştır. Hong Kong yönetimi Duvar Şehri bir parka dönüştürüleceğini anons ederken desteksiz kalan Kowloon Duvar Şehri’i tamamen yok etmek 6 yıl alacaktı.
1898 yılında yapılan antlaşmaya göre Hong Kong 1997 yılında Çin Yönetimi altına girecektir. Çin için 90’lı yıllara yaklaşırken Kowloon Duvar Şehri’ni daha fazla korumanın önemi kalmamıştır. Buna rağmen Duvar Şehri yıkım kararı Çin ve İngiliz tarafları arasında iki sene boyunca gizlice yürütülen görüşmeler sonrası 14 Ocak 1987 yılında açıklanmıştır. Hong Kong yönetimi Duvar Şehri bir parka dönüştürüleceğini anons ederken desteksiz kalan Kowloon Duvar Şehri’i tamamen yok etmek 6 yıl alacaktı.
Anarşi Kenti
Kowloon Duvar Şehri direniş hikayesinin yanı sıra insanın doğasını anlatmak için de eşsiz bir örnek. İkinci Dünya ve Çin İç Savaşı sonrası buraya yerleşen insanların çok büyük bir kesimi işçi sınıfından geliyordu. İçinde bulunduğu özerk konum ve Çin’in koruması altında gelişen Kowloon Duvar Şehri aynı zamanda kendine has bir özgürlüğü de yaşıyordu. İngilizler Hong Kong’u dinamik, temiz, düzgün olarak görüyorlardı. Duvar Şehir ise sömürgecilerin yaratmaya çalıştığı bu yapay sistem içinde bir kaçış noktası haline geldi. Kısacası her anlamda farklılığın merkezi oldu. Bir anlamda Hong Kong yönetimine karşı bağımsızlığını ilan etti ve yıkıldığı güne kadar da bu kimliği korumayı başardı.
Duvar Şehir her zaman suç çeteleri ve suçun merkezi olmakla ön plana çıktı. Yıkımının mazereti bile bu ünü oldu. Oysa İngiliz siyasal düşünür Thomas Hobbes’un “İnsan doğuştan kötüdür” kuramını dürüstçe göğüsleyen bir yer olmaktan fazlası değildi. Kaldı ki buradaki suç kentin içinde yaşayanlar tarafından gerçekleştirilmiyordu bile. İkinci Dünya Savaşı sonrası Hong Kong’da yasaklanan uyuşturucu Kowloon Duvar Şehri’de pazar buldu. Kumar ve fuhuş dışarıdan yönetiliyor Duvar Şehir sakini olmayanlar için girişte ödeme isteniyordu. Kısacası Kowloon Duvar Şehri Hong Kong’un çöplüğü olarak tanımlanıyordu. Yazarlar Duvar Şehri “suç” olarak tanımlarken Hong Kong’u “düzen ve kanun” diye tanımlıyorlardı. Oysa 1983 polis raporları Kowloon Duvar Şehri’deki suç oranlarının Hong Kong’daki suç oranlarından farksız olduğunu gösteriyor.
Bir diğer önemli gerçekse İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar duvar şehre polis girmemiş olması. 1959 yılına kadarsa burada bulunan suçlular Çin’e sınır dışı ediliyordu. Fakat 1959 sonrasında Hong Kong mahkemesi ilk defa Kowloon Duvar Şehri’de bulunanların Hong Kong yasalarına bağlı olduğunu belirtti. Yasama gücünün onanması devriyelerin arttırılması çok daha farklı bir etkiye sebep oldu. Duvar Şehir’de görev yapan polisler mafyayla iş yapmaya başlayarak onların paralarını korumak için rüşvet almaya başladı. Belki de bir anlamda bu şehrin sınırlarına girenler Hobbes’un dediği gibi kendi doğasını buluyordu.
Bir diğer önemli gerçekse İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar duvar şehre polis girmemiş olması. 1959 yılına kadarsa burada bulunan suçlular Çin’e sınır dışı ediliyordu. Fakat 1959 sonrasında Hong Kong mahkemesi ilk defa Kowloon Duvar Şehri’de bulunanların Hong Kong yasalarına bağlı olduğunu belirtti. Yasama gücünün onanması devriyelerin arttırılması çok daha farklı bir etkiye sebep oldu. Duvar Şehir’de görev yapan polisler mafyayla iş yapmaya başlayarak onların paralarını korumak için rüşvet almaya başladı. Belki de bir anlamda bu şehrin sınırlarına girenler Hobbes’un dediği gibi kendi doğasını buluyordu.
“Duvar Şehir Hong Kong’un bir parçası olmayacak, Hong Kong buranın bir parçası olacak”*
Duvar Şehri’n bahsedilmesi gereken son özelliğiyse mimari yapısı ve önlenemeyen artan nüfusu. 1960’lı yıllara gelindiğinde Hong Kong’da barınmak ciddi maliyetler gerektirir hale geldi. Özellikle işçi sınıfının kaldıramayacağı vergilendirmeler ve yeni yapıların belli özelliklerde olması zorunluluğundan kaynaklanan ekstra masraflar ortak yaşam alanlarının artmasına sebep oldu. Kowloon Duvar Şehri hiçbir mimarın eli dokunmadan büyümesinin yanı sıra bir vergilendirmeye de tabi tutulmamıştı. Tüm bunlar daha önce iki katlı taş ve ahşaptan yapılan evlerin çimento yardımıyla on beş kata kadar çıkmasına neden oldu. Hemen sağda Kowloon Duvar Sehri'nin yıkımının 20. yılı için hazırlanan infografikte o 15 kata ulaşan blokların birinde neler olduğu gösteriliyor.
Nüfus patlaması yaşamadan önce uzaktan bir köye benzeyen duvar şehir hızla tüm bu blokların bir olduğu yukarıdaki fotoğraflardaki tek bir beton bina görünümüne kavuştu. Tek bir yapı görüntüsü sadece binaları temsil etmiyordu. Duvar şehirde tek yaşayanlar suç çeteleri değildi elbette. Ortak yaşamın bu kadar iç içe olduğu kentte küçük atölyeler, dükkanlar, okullar ve sağlık merkezleri de yer alıyordu. Kenti yere basmadan geçmek kurulan merdiven sistemleriyle mümkünken çatılar da toplanma alanları olarak kullanılıyordu. Duvar şehrin merkezinde kalan Yamen’se en büyük toplanma merkeziydi. Kentin suyu 8 ayrı boru sisteminden sağlanırken sıcak su kanallarından çıkan buharlar ise yol gösterici bir sistem haline gelmişti.
Kowloon Duvar Şehri yaşayanları tarafından “Uyumlu bir Anarşi Devleti” olarak tanımlanırken hiç bir zaman yok olmayacağı görüşü hakimdi. Yerine açılan parkta ise sadece bir kaç temel ve kale zamanından kalan toplar bırakıldı.
*Başlık Hong Kong's Dirty Little Secret makalesinden alıntılanmıştır.
Not: Aşağıda kentin kesitine ulaşabilirsiniz ayrıca yine aşağıdaki videodan Duvar Şehir için hazırlanan belgeseli izleyebilirsiniz.
Nüfus patlaması yaşamadan önce uzaktan bir köye benzeyen duvar şehir hızla tüm bu blokların bir olduğu yukarıdaki fotoğraflardaki tek bir beton bina görünümüne kavuştu. Tek bir yapı görüntüsü sadece binaları temsil etmiyordu. Duvar şehirde tek yaşayanlar suç çeteleri değildi elbette. Ortak yaşamın bu kadar iç içe olduğu kentte küçük atölyeler, dükkanlar, okullar ve sağlık merkezleri de yer alıyordu. Kenti yere basmadan geçmek kurulan merdiven sistemleriyle mümkünken çatılar da toplanma alanları olarak kullanılıyordu. Duvar şehrin merkezinde kalan Yamen’se en büyük toplanma merkeziydi. Kentin suyu 8 ayrı boru sisteminden sağlanırken sıcak su kanallarından çıkan buharlar ise yol gösterici bir sistem haline gelmişti.
Kowloon Duvar Şehri yaşayanları tarafından “Uyumlu bir Anarşi Devleti” olarak tanımlanırken hiç bir zaman yok olmayacağı görüşü hakimdi. Yerine açılan parkta ise sadece bir kaç temel ve kale zamanından kalan toplar bırakıldı.
*Başlık Hong Kong's Dirty Little Secret makalesinden alıntılanmıştır.
Not: Aşağıda kentin kesitine ulaşabilirsiniz ayrıca yine aşağıdaki videodan Duvar Şehir için hazırlanan belgeseli izleyebilirsiniz.
Kaynakça
The Walled City of Kowloon: Historical and Legal Aspects Peter Wesley-Smith (3 Hong Kong L.J. 67 1973)A Tale of Two Walled Cities: Kowloon and Weizaiwei N J Miners (12 Hong Kong L.J. 179 1982)
Hong Kong's Dirty Little Secret: Clearing the Walled City of Kowloon Seth Harter (Journal of Urban History 2000)
Fotoğraflar: http://www.dailymail.co.uk/news/article-2139914/A-rare-insight-Kowloon-Walled-City.html
Yazan: Melih Z. Aslan
The Walled City of Kowloon: Historical and Legal Aspects Peter Wesley-Smith (3 Hong Kong L.J. 67 1973)A Tale of Two Walled Cities: Kowloon and Weizaiwei N J Miners (12 Hong Kong L.J. 179 1982)
Hong Kong's Dirty Little Secret: Clearing the Walled City of Kowloon Seth Harter (Journal of Urban History 2000)
Fotoğraflar: http://www.dailymail.co.uk/news/article-2139914/A-rare-insight-Kowloon-Walled-City.html
Yazan: Melih Z. Aslan