Popüler kültürdeki gelişmeleri takip etmek bir ülkenin sosyoekonomik ve siyasi dönüşümlerini de görmek için iyi bir araç işlevi görebilir. Özellikle son senelerde sinemaları işgal eden Amerikan kahramanlarının da nasıl badireler atlatıp bugüne geldiklerini incelemek de bize okyanusun öte yakasındaki "macera dolu Amerika"nın hikayesi hakkında birçok bilgi verir nitelikte. Bunun yanında bu yazıda görülebileceği gibi Amerikan kahramanları sadece çizgi roman sayfalarında dört tarafı beyaz çerçeveyle çevrili bir dünyanın içine hapsolmadılar. Tam tersine dünya meseleleriyle yakinen ilgilendiler ve özellikle kriz dönemlerinde bir propaganda işlevi gördüler. Mavi taytının üzerine kırmızı donunu çekip bir de pelerin takan "Çelik Adam" (Man of Steel)'ın söylemlerinin dönüşümüne bakmak bile propagandanın barizliğini bize gösterebilir.
Superman'in ilk ortaya çıktığı 1930'lu yıllarda amacı "Hakikat ve adalet"i sağlamakken, Amerika'nın bir süper güç olarak dünya politikasında yerini sağlamlaştırdığı Soğuk Savaş yıllarında Superman "Hakikat, Adalet ve Amerikan Tarzı"(Truth, Justice and the American Way") sloganıyla düşmanlarına karşı savaş açtı. Bu ve bu yazıyı takip edecek ikinci yazı da tam da bu meseleyi birazcık daha detaylandırmak için hazırlandı. Bu iki yazıda 1930-70 arası Amerikan çizgi romanlarının dönüşümü ve bu dönüşüme etki eden siyasi ve sosyoekonomik faktörler kısaca anlatılmaya çalışılacak. Amerika'nın bir süper güç olarak dünya politikasında yerini sağlamlaştırdığı Soğuk Savaş yıllarında Superman "Hakikat, Adalet ve Amerikan Tarzı" sloganıyla düşmanlarına karşı savaş açtı |